O gün hayatımızın sonsuza dek değiştiği güzel bir gündü. İlk başlardaki şaşkınlığı atıp, ziyaretçiler de gidince eşim, Melina ve ben başbaşa kaldık.
Bu minik bebeğin bizim bebeğimiz olduğuna inanamıyorduk. Sonra kucağıma almaya karar verdim. Üzgünüm dostlar, o ilk anda “cenneti kollarıma aldığımı düşündüm” demek isterdim ama ilk kucağıma aldığımda içimden geçen “Allahım nolur düşmesin, nolur düşmesin”di.
Doğumun olduğu hastaneden çok memnun kaldık. Gerçekten genel olarak çok iyi hemşireler vardı bulunduğumuz katta. Artık gece olmuştu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yalan söylemeyeceğim, tam teşekküllü bir hastanede, bir sürü sağlık personeliyle birlike olmanın rahatlığı vardı.
Melina hemen emmeye başladı. Eşim de emzirdiği için mutluydu. Gece Melina ağlamaya başlayınca tabi ki ne yapacağımızı bilemez haldeyken hemşire geldi. Melina’nın aç olduğunu söyledi ve mama verdi. Altını değiştirdik. Gazını çıkardık. Artık tüm ihtiyaçları karşılanmıştı ama Melina hala uyumuyordu. Hemşire bizim doğum çantamızdaki emziği aldı, Melina’yı emzikle susturdu, kundaklayıp eşimin kucağına yatırdı ve Melina sakinleşti.
Üstteki paragrafla ilgili söyleyeceğim çok şey var. Sırayla.
Öncelikle bebeğin hemen emmeyi başarması güzel ve sevindirici bir gelişme. Çünkü emzirme biraz sabır gerektiren ve zamanla başarılan bir şey. Ancak bebeğin emmesi her zaman süt geldiği anlamına gelmiyor. Bizim durumumuzda olduğu gibi bebek emdiği halde süt gelmiyor olabilir. Kontrol etmek gerekiyor.
İkincisi, bebeğin aç olması hemen susturmak için mama vermeyi gerektirmiyor. Bazı aileler çocuklarına mama vermek istemiyor. Bu tamamen ailenin tasarrufunda olan bir konu. Gerekiyorsa aile ile doktor birlikte karar verebilir. Bu konuyu doğum öncesinde biraz araştırıp öğrenmenizde fayda var.
Üçüncüsü ise emzik. O gün farketmedik ama çocuğun susması için emzik vermek çok tavsiye edilen bir davranış değil. Ertesi gece biz de ağladığında emzik ile susturduk. Bu sefer ilk gün Melina emmeyi başarmış olmasına rağmen emmede sorunlar yaşamaya başladı. Ben emzikten şüphelenerek hemen internette hızlı bir araştırma yaptım. Erken dönemde emzik ve biberon kullanımının bebeğin emmesinde problemler yaratabileceği için tavsiye edilmediğini gördüm. Melina’nın ağlamasına razı olduk ve emziği bir kenara koyduk. Neyse ki bebekler çabuk unutuyor. Hemen unuttu ve tekrar emmeye başladı.
Melina mamanın ve emziğin etkisiyle sabaha kadar 2-3 saat kadar uyuyunca biz de biraz kendimize geldik. Bu sefer de uyandırmakta zorlandık. Acemiliğin de etkisiyle insan panikliyor tabi ki. Meğerse gayet normalmiş. Tabi ki yeni anne baba olmanın olmazsa olmazı gece ara ara uyanıp nefes alıp almadığına bakmamız da gayet normalmiş 🙂
Burada söylemek istediğim bir şey var. Doğduğunda “Nasıl tutacağım, nasıl altını değiştireceğim” soruları doğal olarak aklımdaydı. Biliyorum ki bir çok babanın da aklında benzer sorular var. O yüzden de yeni doğan bebeklerini tutmaktan, altını değiştirmekten kaçınıyorlar. Eğer bunları yapmak istediğiniz halde yapmıyorsanız korkmayın. Sonuçta eşiniz de bunları bilmiyor. O nasıl ki bebek doğduğunda bunları öğreniyorsa aynı şekilde siz de öğrenebilirsiniz. Bu konuda mazeretlerin arkasına sığınmaya gerek yok.
Sonuçta herkes yeni doğan bir bebeğe ne yapması gerektiğini teoride biliyor. Beslemek, gazını çıkarmak ve altını değiştirmek. Ancak bu çoğunlukla yazıldığı kadar kolay olmuyor. Bebek ağladığında neden ağladığını anlamak, gazını nasıl çıkaracağını öğrenmek, altını nasıl bağlayacağını öğrenmek zamanla oluyor. Bu konuda sorumluluklarının bazılarını üstünüze almanız hem bebeğinizle bağ kurmanızı kolaylaştıracak, hem de eşinizi rahatlatacaktır. Ben mesela alt değiştirme olayını hemen öğrenip devraldım. Doğduğundan beri altını hep ben değiştiriyorum. Aynı şekilde mama hazırlama işini de ben devraldım. Mama olayını ayrıca yazacağım. O yüzden size de tavsiye ederim.
Zor ama keyifli bir gece geride kaldıktan sonra sabah uyandık, küçük bir sürpriz bizi bekliyordu. Kar yağıyordu. Melina doğar doğmaz ilk karıyla tanışmıştı.
Sabah yapılan doktor kontrollerinden sonra hastaneden taburcu olduk ve eve doğru yola çıktık… Evde yaşadıklarımız bir sonraki yazımda yine blogda olacak…
Merhaba Taylancım, öncelikle allah analı büyütsün, şansı bahtı açık olsun inşallahhh.. mutlaka çevrenizde yeni doğum yapmış birileri vardır bu tavsiyeleri mutlaka vermişlerdir ama ben kendi tecrübelerimi size aktarmak istedim çünkü özellikle ilk 3 ay gerçeten çok zor.. 4aylık bir anne olarak bu yaşadıklarınızı çok yakın zamanda yaşamış bir insan olarak söylemek isterim ki emzik konusunu bi kez daha düşünün ve bence arada sırada ağzına verin ki sonradan almamazlık yapmasın. Ben de senin gibi düşünerek ilk 15gün emzik vermedim ancak emzik vermeme durumuna en fazla 15 gün dayanılıyor fakat sonrasında da oğlum emziği asla ağzına almadı her seferinde tükürdü. Üstelik 10ayrı çeşit emzik denemiş olmamıza rağmen hiçbirini tutmadı. Bu durum bir hayli zorlayan bir şey çünkü her ağladığında ağzına meme vermem gerekiyor bu sebeple evden çıkamaz hale gelmiştim ilk aylarımızda. Dışarıda ağladığında emziği ağzına verirsin ve susar ya da gece tok olduğu halde ağladığında emziğini verirsin susar. İkincisi mama vermekten asla çekinmeyin ziraa anne sütü denen şey emzirdikçe gelen bir şey bunu da mutlaka okumuşsunuzdur ama gerçekten zamanla arttığını göreceksiniz bu sürede de mama vermenin bence hiç sakıncası yok. Ben de veriyorum. Çok şükür hem emiyor hem de mamasını yiyor ve hatta biz yavaştan ek gıdaya bile başladık ne mutlu bize 🙂 darısı sizin başınızaa 🙂 ve tabiki daha anlatacak çok şey olmasına rapmen yaşadıkça göreceksiniz ki her şey geçiyor. İlk başlarda çok emzirdiği için eşin hep böyle mi olacak ben sadece emzirme işine mi yarıyorum gibi düşüncelere kapılacak olsada hepsi geçiyor. Eşine sık sık hatırlatman gereken tek şey bu hepsi geçecek. Aa bir de gerçek anlamdaki gaz problemi bebek 1 aya yaklaştığında yani 20günlükken falan başlıyor. Eğer ağlıyorsa bu 20günlük süreçte gaz problemine pek takılmayın derim. %90 ihtimalle açlıktan ağlıyordur. Bir de eşine dekiii -aa sütün yetmiyor muu –aa mama verme sakın mutlaka emzir –aa aç bu çocuk aççç sütün yetmiyor seninnn gibiii dış etken laflarına çok takılmasın kendisi ne hissediyorsa o doğrudur! Tecrübeleri dinlemekte yarar var mutlaka amaaa olumsuz olanları duymasın. 40ının çıkması durumunu da hurafe zannetmeyin (ben öyle zannediyordum) gerçektennn bebeğin ve annenin 40ı çıktından sonra her şey çok daha kolay oluyor. İlk 40gün depresyonun doruklarında olabilirsiniz, her şeye hazır olduğunuzu zannettiğiniz anda aslında hiç de kitaplardan okuduğunuz gibi olmadığınnı görebilirsiniz çünkü her çocuk kendi karakteriyle doğuyor ve 40günün sonunda sen bebeğini tanıyor hale geliyorsun. O yüzden 40 mevzusu önemli 😉 daha yazılacak çok şey var aslında ama yaşamak en iyi tecrübe olacak. Mutlaka çok yardımcı olacak arkadaşınız vardır amaa bir şey sormak istersen her zaman yardımcı olmaya hazırım:) eşine selamlar küçük melinayı bolca kokla, o koku çok özleniyor sonra 🙂
BeğenBeğen
Ayçacığım merhaba,
Uzun ve detaylı yorumun için teşekkür ederim. Yalnız olmadığımı bilmek güzel. Emzik olayı için sanırım biraz erken ama biz ara ara deneyip yavaş yavaş alıştırmaya çalışacağız dediğin gibi. İlk günler gerçekten çocuk emmeyi unuttu emzik sonrası. Emme işi biraz rutine binince bir kaç hafta içinde yavaş yavaş emziğe ve biberona alıştırmaya çalışacağız. Dediğin gibi evden çıkabilmek için bence biberon da önemli.
Mama konusu çok tartışmalı bir konu. Ben bu konuda bir fikir belirtme taraftarı değilim. Bu biraz insanların kendi ebeveynlik tarzlarıyla ilgili diye düşünüyorum. Biz kendi doktorumuza güvendiğimiz için onun tavsiyesini dinledik ve mama verdik ama diğer insanların da bence geçerli argümanları var. Bu ölçülebilir bir konu da olmadığı için ilerleyen günlerde mama üzerine bir yazı yazacağım. Çocuğuna mama vermeyen bir arkadaşımın da görüşlerini yazacağım ki iki farklı görüş de okunabilsin.
İlk dönemde dediğin gibi herkes sütünü soruyordu, sütüyle ilgili yorum yapıyordu, ben de ısrarla eşimi bu konudan uzak tutmaya çalıştım. Neyse ki bu problemi de gerimizde bıraktık gibi gözüküyor.
Bizimki şimdi 5 günlük oldu, kırkının çıkmasına 35 gün kaldı. Bakalım o zamana kadar neler olacak 🙂
BeğenBeğen