Ben blog’da kendi tecrübelerimi paylaşmaya çalışıyorum. Ancak çevremdeki her anne-baba adayının da başka hikayeleri var. Bundan sonra burada konuk yazarların yazdıklarını da paylaşacağım. Herkesin farklı tecrübeleri var sonuçta. Herkesin de paylaşacak çok hikayesi var.
Çok sevdiğim arkadaşlarım Pelin ve Kaan çifti evlerinde besledikleri iki kedi ve dört köpek ile evde hayvan besleme konusunda yeterince tecrübeli sayılırlar. Evde hayvan besleyen hamile arkadaşlarıma bu konuda çok soru geldiğini biliyorum. Evde evcil hayvan besleyenler onları da kendi çocukları gibi görüyorlar, haliyle hamile kaldıkları için evlerindeki hayvanları evden gönderme gibi bir şey düşünmüyorlar. “Evde hayvan beslerken hamilelik sağlıksız değil mi?” sorusunun cevabı için sözü Pelin’e bırakıyorum.
Yok yok kesin hamile değilimdir diye başlayan hamilelik serüvenimin 34. Haftasına geldiğime inanamıyorum. İlk şok, duygusallaşma, ağlaşmalar ve sebepsiz gülücüklerle dolu etrafımı bu muhteşem haberle bilgilendirme seremonilerinden sonra gelen standart soru;
“Eeeee artık sen hamilesin, evdeki hayvanları nereye gönderiyorsunuz?”
Sanırım herkes benden “aaaa evet biz 2 kedimiz ve 4 köpeğimizi sahiplenecek yuva arıyoruz” dememi bekliyordu. Tabi ki istedikleri cevabı alamadılar J Aldıkları tek cevap;
“Hayvanları göndermek mi? Onlar neden gitsin ki? Siz ikinci çocuğunuz olduğunda ilk çocuğunuzu evden gönderiyor musunuz?”
Gelen sorulara yılmadan aynı cevapları verdim. Çok şanslıyım ki tatlı eşim de benimle aynı düşünceleri paylaşıyor. Yoksa bu sorularla tek başıma mücadele etmek çok yorucu olurdu.
Bitmek bilmeyen ve hatta doğum yaklaştıkça bu sefer revize olarak gelen soru;
“Hayvan olan evde hijyen olmaz, bebek gelince hayvanlar gidiyor değil mi?
Bu soruları çok iyi niyetle ve tamamen bizi düşünerek sorduklarını biliyorum. Kendi etraflarından duydukları yanlış bazı korkutucu senaryolar onları bu soruyu sormaya yönlendiriyor. Ben de elimden geldiğince yanlış bilinen gerçekleri anlatmaya çalışıyorum. Çok sayıda hayvanımla evimi paylaştığımı öğrendiğinde doktorum toksoplazma enfeksiyonunu geçirmiş olabileceğimi düşünerek kan testi yaptı. Sonucu bildirmek için beni aradığında “Pelin seni tebrik ediyorum hayvanlarına çok sağlıklı bakmışsın ayrıca hijyenine çok önem vermişsin” diye başladı konuşmasına ve sonrasında “bu güne kadar her ne yaptıysan aynısını yapmaya devam et çünkü toksoplazma enfeksiyonunu vücudun hiç almamış” dedi. Doktorumun söylediği kadarıyla size toksoplazmayı anlatacak olursam bu parazit vücuda çiğ et tüketimi ya da kedi dışkısı ile bulaşıyor ve hamilelik döneminde bu paraziti vücuda almak bebeğin sağlığını etkileyebiliyor. Peki şimdi parazite bağışıklığım yoksa ne olacak? Kedilerimi başkasına mı vereceğim? 8,5 yıldır yastığımı kedilerimle paylaşıyorum ve bu parazit bugüne kadar oluşmamışsa bazı sebepleri var. En önemlisi evde beslediğimiz evcil hayvanlarımız eğer sokağa çıkmıyorlarsa onlara paraziti bizzat kendi ayakkabılarımız ile taşıyoruz. Yani benim kedim sürekli evde zaten sokağa çıkmıyor parazit olmaz düşüncesi yanlış bir düşünce. Evden hiç çıkmasa bile parazit aşısı ya da ilacını düzenli kullanmanızı tavsiye ediyorum.
Özellikle evcil hayvan beslemeyen çevremdeki kişilerin diğer bir endişesi; “köpeklerin tüyünü yutunca kist oluşurmuş” Aslında köpeklerin ya da kedilerin tüyü değil tüylerinin dibinde yaşayan parazitler buna sebep olabiliyor. Siz parazit aşısı ya da ilacını düzenli kullandığınızda bu da risk olmaktan çıkıyor J
Kısacası kediniz ya da köpeğiniz ne kadar sağlıklıysa siz de o kadar sağlıklı oluyorsunuz J
Onların saf sevgisiyle bebek büyütmek bence paha biçilemez bir fırsat. Şimdi bizim evde abisi ve ablaları (Kedi ve Köpeklerimiz) çok heyecanla sürümüze katılacak olan İzmir bebeği bekliyor.
Pelin Akşar
Uçan baba 