Ben babalık yolculuğumu yazdıkça herkes mükemmel bir baba olacağımı, mükemmel bir baba olmak için ihtiyacım olan her şeyi okuyarak ve araştırarak öğrendiğimi sanıyor. Ancak maalesef mükemmel ebeveynlik diye bir şey yok.
Çevremde bazı insanlarda mükemmel ebeveynlik sendromu diyebileceğim bir hastalık görüyorum. Çocukları için mükemmel birer ebeveyn olabilmek için her şeyi yapmaya hazırlar. Kendileri mükemmel ebeveyn olmaya çalışırken çocuklarını da mükemmel birer çocuk yapmaya çalışıyorlar. Sürekli kapasitelerinin üzerinde zorlanan proje çocuklar ortaya çıkıyor. Ve bu ideal dünyadan en ufak sapmalar bile ciddi birer hayal kırıklığı yaratıyor. Anne baba da olsak sonuçta hala insanız. Elbette hatalarımız olacak. Öngöremediğimiz problemler olacak. “Mükemmel iyinin düşmanıdır” derler. Mükemmel olma stresi ve kaygısı aile ortamındaki tüm bireyler için sağlıksız bir ortam oluşturuyor. Böyle bir ortamda mutlu olabilen var mı bilmiyorum ama ben bu şekilde mutluluğa ulaşılabileceğine inanmıyorum.
O yüzden dünyada artık yeni trend, İngilizce “good enough parenting” ya da Türkçe karşılığıyla “yeterince iyi ebeveynlik”. Peki neden yeterince iyi ebeveynlik?
Çünkü ebeveynlik gibi sübjektif bir konudan bahsediyorsak mükemmel herkes için göreceli bir şey. Mükemmel olmaya çalıştıkça sürekli mükemmel olma baskısını çocuğumuza da kendimize de hissettiriyoruz.
Bunun dışında sıklıkla karşılaştığım diğer bir konu ise mükemmel ebeveyn olmaya çalışan ebeveynlerin çocuklarının her isteğini yapmaya çalışması. Oysa ki “yeterince iyi ebeveyn” çocuğunun tüm isteklerini değil, tüm ihtiyaçlarını karşılayan ebeveyndir.
Bir de çocuğunu dünyanın tüm olumsuzluklarından korumaya çalışan ebeveynler var. Hayatın içerisinde böyle nahoş gerçekler olsa da bunları ısrarla yok sayıyorlar. Çocuğu bir proje olarak görüp, hayatın akışının ve doğallığının dışında davranıp, mükemmel bir sonuç bekliyorlar. Sonrasında ise davranış ve kişilik problemleri yaşayan, dış dünyaya uyum sağlamakta ciddi güçlükler çeken nesiller yetişmeye başlıyor.
İnanın “yeterince iyi ebeveyn” olmak çocuklarımız için yeterli. Bu durum eğer sizin için yeterli gelmiyorsa, burada çocuğunuzun değil, sizin ihtiyacınız önplanda oluyor demektir. Peki ne yapacağız? Her şey insanlar için, hata yapmak da. Son dönemde gıdada “doğal beslenme” modası başladı ya. Ben de doğal ebeveynlikten yanayım. Elbette akademik olarak kendimizi geliştirelim, çocuğumuzla iletişim kuralım, onun için elimizden geleni yapalım. Çocuğumuzun karnını doyurduğumuz gibi ruhunu da doyuralım. Ama bunları yaparken kendimizi olmadığımız bir şey olmaya zorlamayalım. Kusursuz değil, mutlu ve huzurlu bir aile ortamı sağlamaya çalışalım. Doğal davranalım.
Yaşasın doğallık!