Daha önce bebek sahibi olma kararı verdikten sonra yapacaklarınızı yazmıştım. Şimdi de hamilelik başladıktan sonraki dönemle ilgili bir şeyler yazacağım.
Muhtemelen biliyorsunuzdur ancak yine de yazalım. Hamilelikte hafta annenin son regl olma tarihinden sayılıyor. O yüzden burada yazacağım hafta cinsinden her şeyi ona göre düşünebilirsiniz.
Her şey evde yapılan hamilelik testiyle başlıyor. En erken 3. haftada tespit edebiliyor olsanız da maalesef testler bu haftada her zaman hamileliği yakalayamayabiliyor. Eğer pozitif gördüyseniz çok büyük ihtimal doğrudur ama pozitif görmediyseniz bu hamile olmadığınızı kesin olarak göstermiyor. En güvenilir sonuçları ise 5. haftada alıyorsunuz. Zaten bu sırada adet gecikmesi de muhtemelen olacağı için daha güvenilir olduğunu düşünebilirsiniz.
Testi yaptıktan sonra çift çizgiyi gördüyseniz emin olmak için ikinci kez test yapmak anne babalığın şanındandır. Çekinmeden yapabilirsiniz. Herkes yapıyor merak etmeyin. Burada ilk tepki genelde ikinci çizgi daha silik olduğu için, “Çizgi sanki silik gibi ama pozitif mi?” Korkmayın, ne kadar silik de olsa çift çizgi hamilelik için ilk işaret.
Bunu gördükten sonra yaşadığınız duyguları sırayla yazıyorum.
Aşırı mutluluk – İlk seferde tutturmuş da olsanız, uzun süredir deniyor da olsanız önce tarifsiz bir mutluluk kaplıyor bünyeyi. Anne/baba olacaksınız.
Rahatlama – Hamilelik öncesi doktor kontrolüne gitmiş olsanız da olmasanız da aşırı mutluluk fazını bu faz takip edecek. “Oh be! İkimiz de sağlıklıymışız.”
Korku – “Yeterince hazır mıyız buna?”, “Maddi olarak idare edebilecek miyiz?”, “Daha büyük bir yat mı almamız gerekecek?”(Sonuncusu elbette şaka, çünkü Ankara’da deniz yok).
Kafa Karışıklığı – “Eee napıyoruz şimdi? Kullanma kılavuzu nerede?”
Heyecan – “Herkese söylemek istiyorum.”
Heyecan fazında elbette herkese söylemek istiyorsunuz. İster batıl inanç deyin, ister gelenek deyin, genelde bebek sahibi olacak çiftler bunu ilk 3 ay duyurmak istemiyor. En yüksek düşük riskinin ilk 3 ayda olması sebebiyle aslında gayet anlaşılabilir bir durum. Size ilk öğrendiğinizde hissedeceklerinizi ve ve hamileliği 3 ay saklayabilmek için yapabileceklerinizi bir sonraki yazımda yazacağım.
Bu duygu buhranını atlattıktan sonra yapmanız gerekenlerle devam edelim.
Hamileliğin ilk zamanlarında en yakın dostunuz B-Hcg hormonu. Bu hormon hamilelikte hızla yükselen bir hormon. Bu hamile olmayan kadınlarda yaklaşık 5 mIU/ml seviyesinde oluyor. Evde yapılan hamilelik testinden sonra hamileliği kesin olarak tespit etmenin tek yolu bu hormonu takip etmek. Bu hormon hamilelik başladıktan sonra artmaya başlıyor ve bu değerin 25’in üzerine çıkması hamileliğin pozitif olduğunu gösteriyor. Bu değer yaklaşık olarak her 2 günde bir 2 katına çıkıyor. Kabaca bilgi vermek gerekirse genelde 6. haftada bu değer 1000’in üzerine çıkıyor. O yüzden belirli bir aralıkla yapılan iki ölçüm karşılaştırılıyor ve hamilelik olup olmadığı belirleniyor. Eğer bu da pozitifse tebrikler, bir adımı daha geçtiniz ama daha yolunuz uzun.
Burada B-Hcg hormonuna bir parantez açalım. B-Hcg hormonu başlarda en yakın dostunuz demiştim. O aşamadan sonra ise en büyük düşmanınız olacak çünkü ilk 3 ayda sık görülen bulantıların sebebi de hızla yükselen B-Hcg hormonu. Hamileliğin 3. haftasından sonra B-Hcg seviyelerinin düşmeye başlamasıyla mide bulantıları da azalmaya başlayacak.
Hamileliğin 4-6. haftaları arasında ultrasonda hamilelik kesesine bakılıyor. Kimyasal gebelik denen durumda embriyo oluşmuş olsa da rahme tutunamamış olabiliyor. Bu durumda da kese oluşmuyor. O yüzden sağlıklı bir hamilelikte evde yapılan test ve hormon testi sonrası üçüncü adım kesenin görülmesi. Kese de görüldüyse tebrikler, son adıma geçebilirsiniz.
Hamileliğin 6-8. haftaları arasında ise kesede canlılık olup olmadığının belirlenmesi için kalp atışına bakılıyor. Kalp atışı da ultrasonda gözlendiyse artık hamilelik kesinleşmiş oluyor. Burada artık “tamam ya geliyor bebek” rahatlaması geliyor. Ben tam bu rahatlamayı yaşarken doktorumuz, “tebrikler, artık bu aşamadan sonra doğum şansı %50” dediğinde %50 bana %3 gibi gelmişti. O yüzden sakinliğinizi koruyun ama moralinizi de bozmayın, güzel şeyler düşünün ki güzel şeyler olsun. Bebeğiniz yolda!