Baba Gibi Baba Olmak İçin Gerekenler

Başlık sizi yanıltmasın. Anne olmanın doğrusu olmadığı gibi baba olmanın da doğrusu yok. Ancak çevremdeki yeni babaların tecrübelerine kendi tecrübelerimi ekleyip kendi gözümden ihtiyaç duyabileceğiniz bazı becerileri yazacağım.

Eğer ilk çocuğunuzsa, doğum sonrası hayatınız epey kaotik bir hal alabilir. Yabancı bir blogda bir baba bu süreci “Gübre kaplı bambular ve bubi tuzaklarıyla kaplı Vietnam ormanlarına helikopterden ilk kez atlıyormuş gibi” diye tarif ediyordu. Bence doğru sayılabilir. Yine aynı yazının devamında, yapılan bir araştırmaya göre bebek bakımında eşiyle aynı oranda görev alan babaların oranının üçte bir olduğu yazıyordu. Bu oran Türkiye’de daha düşük olmakla birlikte bizim jenerasyonda bir çok babanın bu konuda iddialı olduğunu biliyorum. Ne yazık ki istek her zaman beceriyle birlikte gelmiyor. O yüzden ben de bu konuda üstlendiğim misyonla diğer babalara rehber olmaya çalışıyorum. “İstiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum” diyen babalar için gerekecek beceriler geliyor.

1. İçinde bulunduğu güvenli keseyi terketmenin travmasını yaşayan bebeğiniz zaman zaman stres yaşayabilir. Bebeğinizle ten temasında bulunmanız bu stresi azaltması için bebeğinize yardımcı olabilir. Korkmayın, alın bebeğinizi kucağınıza ve göğsünüze yatırın. Bakın en kolaydan başladım 🙂

2. Nasıl tutacağınızı mı bilmiyorsunuz? Bebeğiniz doğduğunda başını taşıyamayacağı için başını ve boynunu desteklediğiniz sürece istediğiniz şekilde tutabilirsiniz. Ancak genel olarak yaygın tutuş şekillerinden bahsetmek gerekirse, kolunuzu C şeklinde tutarak bebeğinizi kolunuza yatırabilirsiniz. Bu zaten dışarıda da en yaygın göreceğiniz tutma şekli. Eğer bebeğinizin gazı varsa ve çıkarmasına yardımı olmak istiyorsanız bir kolunuzun üzerine yüz üstü şekilde yatırarak ve diğer elinizle sırtına hafifçe vurarak yardımcı olabilirsiniz. Bebeğinizi görmek istiyorsanız oturduğunuz yerde bebeğinizi sırt üstü bacaklarınızın üzerine yatırabilir, elinizle başını tutarak bebeğinizle konuşabilirsiniz. Bebeğiniz gülmeye başlayınca en çok tutmak isteyeceğiniz pozisyon muhtemelen bu olacaktır.

3. Bebeğinizin gazını çıkarmak için ise bebeğinizi tutabileceğiniz iki şekil var. İlki bebeğinizi yüz üstü tutarak elinizle göğsünden desteklemek. Bu sırada karnı dizinize gelecek şekilde yatırırsanız bu baskının da gaz çıkarma için faydası olabilir. Diğer şekilde ise bebeğinizi omzunuza yatırıp sırtını pışpışlamanız gerekir. Burada da aynı baskıyı bebeğinizin karnını omzunuza yaslayarak yapabilirsiniz. Burada bilmeniz gereken şey ise şu. Bu şekilde bebeğinizin ancak emerken yuttuğu karnındaki havayı çıkarabilirsiniz. Bağırsaklarındaki gazı çıkarmak için ise kendi kendine çıkarmasını beklemekten başka yapabileceğiniz bir şey yok. Genelde ilk 10 gün böyle bir gaz sorunu olmayacak, sonrasında başlayacaktır. Bebeğiniz ağlayarak diyaframını kasacak ve artan karın içi basıncıyla bağırsaklarındaki gazı çıkarabilecektir. O yüzden bebeğinizin gazı çıkarmak için ağlaması gerekiyor. Ne kadar yaman bir çelişki değil mi? Bebeğiniz ağlarken bir şey yapamayacaksınız ve tek çözüm bebeğinizin ağlaması.

4. Gelelim bebeğin ağlamasının olası diğer ağlama sebeplerine. Altını değiştirmek, emzirmek ve gazını çıkarmak herkesin ilk denediği şeyler. Bunların dışında çocuğunuz oda çok sıcak ya da soğuk olduğu için de ağlıyor olabilir. Kıyafetinin etiketi kaşındırıyor olabilir. Kıyafeti dar geliyor olabilir. Kendini yalnız hissetmiş olabilir (Evet bu da bir ağlama sebebi bebekler için). Yorulmuş olabilir, ateşi olabilir. Ya da uyku öncesi çok fazla sese ya da görsel uyarıya maruz kalmış olabilir. Örneğin parlak renkli bir oyuncak ya da televizyon ekranı gibi çok parlak nesnelerle haşır neşir olan bir çocuğun hemen arkasından uykuya dalması daha zor olabilir. Uyuyamadığı için de ağlayabilir. Anlayacağınız, çocuğun tek iletişim aracı ağlamak olduğu için size herhangi bir şey anlatmaya çalıştığında ağlayacak. Ağlayan bir bebeğe siz de kayıtsız kalamayacaksınız. Bebeklerin ağlaması sizin dikkatinizi çekmek üzere özel olarak programlanmış olduğu için gerçek fizyolojik etkileri var. Terleme, nabız artışı ve stres hormonu kortizolun salgılanması gibi bebek ağlamasına bağlı etkiler gerçek. O yüzden sakin kalmaya çalışın, sakin kalamadığınız zamanlarda da görevi eşinize devretmekten korkmayın.

5. Gelelim en zor kısma, ağlayan bebeği susturmak. Burada bir kaç şey önereceğim ancak bunların hiçbirisi işe yarama garantili değil. Her bebeğin farklı bir karakteri var. Buna ek olarak ağlamanın sebebi de işe yarayacak çözümü değiştiriyor. O yüzden bunları deneyebilir ve işe yaraması için dua edebilirsiniz. İlk olarak eğer bebeğinize emzik veriyorsanız (tartışmalı bir konu olduğunu yazmıştım yakın zamanda), emzik verebilirsiniz. Bebeği sallayabilirsiniz. Melina doğduğundan beri kundakta çok ağladığı için hiç kundak yapamadık ama doğası gereği bir çok bebek kundaklandığında kendini daha iyi hissediyor ve sakinleşiyor. Beyaz gürültü, fön makinesi, elektrik süpürgesi gibi seslerle sakinleştirmeyi deneyebilirsiniz. Hiçbirisi işe yaramadıysa ve arabanız varsa son çare olarak bebeğinizi arabayla kısa bir gezintiye çıkarabilirsiniz. Biz kundak dışında ağlamaları bu şekilde çözmeye çalışıyoruz. Buna bir de Melina’nın kolik olması eklenince her zaman çok kolay olmadığını tahmin edebilirsiniz.

Şimdiden kolay gelsin. Unutmayın, bu daha başlangıç!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s