Siz köşe yastığı değilsiniz. Kalmayın öyle kenarda, ortaya gelin. Her an gidecekmiş gibi kapı ağzında durmayın.
Ne yapacağınızı bilmiyor olabilirsiniz. Bebeğinizin altını değiştiremiyor, gazını çıkaramıyor olabilirsiniz. Eşiniz için yapabileceğiniz çok daha önemli bir şey var. Şimdi size yapması hem çok kolay hem çok zor bir şey söyleyeceğim.
Hem hamilelik döneminde, hem de doğumdan sonraki lohusalık döneminde eşinize ve size akıl veren çok olacak. Normal doğum-sezaryen tartışmasından, anne sütü-mama tartışmasına, çocuğu nasıl giydirdiğinizden nasıl uyuttuğunuza kadar çok geniş yelpazede yüzlerce yorum duyacaksınız. Herkes kendi çocuğuna yaptığını size zorla yaptırmaya çalışacak, bu şekilde kendini meşrulaştırmaya çalışacak. Olmaz demeyin, olacak! Oluyor.
Çocuğunuzla ilgili hiçbir karar net bir sebep sonuç ilişkisine bağlanamadığı için anne babalığın bir doğrusu yok, o yüzden çocuğunuz için en iyisini siz bilirsiniz. Ne konu komşu, ne akraba, ne anneanne ne babaanne. O yüzden siz anne baba olarak bir karar verdiyseniz herkes buna saygı duymak zorunda. Yanlış olduğunu düşünseler dahi saygı duymak zorunda. Baktınız olmuyor, benim yaptığımı yapın. “Onun annesi İlkim” diyin. Karşıdaki kişi mesajı alacaktır ve muhtemelen daha fazla yorum yapmayacaktır. Siz ihtiyacınız olduğunda elbette insanların fikirlerini sorun, tavsiyelerini alın ama istemediğiniz halde gelen yorumlara tahammül etmek zorunda değilsiniz.
Babalar, siz eşinizi kendi anne babanız ve eşinizin anne babası dahil dış etmenlerden koruduğunuzda inanın eşinizin üzerindeki yük çok hafifleyecek. Bunu yapın. Ne tepki alırsanız alın, evinizin huzurundan önemli değil. İnsanları kırmaktan korkup, insanların eşinizi içten içe tüketmesine izin vermeyin! Baba olarak eşiniz için yapabileceğiniz önemli şey bu.
Melina mı? Onun annesi İlkim.